İSTANBUL İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Çarşılar-Bedestenler

 

KAPALIÇARŞI

Nuruosmaniye, Mercan ve Beyazıt arasında yer alan Kapalıçarşının yapımına, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1460 yılında başlanmış ve Kapalıçarşı 250 yıllık süreçte gelişerek büyümüştür. Günümüze kadar çeşitli deprem ve yangınlar geçiren Çarşı, 1894 yılındaki depremde yıkılınca, Sultan Abdülhamid döneminde dört yıl süren bir onarım ile bugünkü şeklini almıştır. Osmanlı döneminde, Kapalıçarşıda; mücevher, kıymetli maden, kürk ve murassa gibi değerli eşya ve devlet hazinesi muhafaza edilmiştir. Kapalıçarşı, gelenek üzere, kuşluk vakti dua (Salaten Tüncina)  ile açılmış ve ikindiye kadar açık tutulmuştur. Değerli malların satışı genellikle Perşembe günleri yapılmıştır. Kapalıçarşı’da 30.700 metrekare alanda, tonozlu 66 cadde ve sokak, 24 kapı, 2 bedesten, 5 camii, 1 mektep, 7 çeşme, 10 kuyu, 1 sebil, 17 han, yaklaşık olarak da 4000 dükkan yer almıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Kapalıçarşı’da 17. yüzyılda, 4399 dükkan, 2195 hücre, 497 dolap, 2 lokanta, 12 mahzen, 1 hamam, 1 cami, 10 mescid, 16 çeşme, 8 tulumbalı kuyu, 24 işhanı, 1 mektep ve 1 türbenin olduğunu belirtmiştir. Tarihteki adı Çarşu-yı Kebir (Büyük Çarşı) olan Kapalıçarşı’nın çekirdeğini oluşturan ve Bizans dönemine ait olduğu  düşünülen ilk bedesten “İç Bedesten, yani Cevahir Bedesteni (Bedesten-i Atik)”, Ayasofya’ya gelir getirmek amacıyla 1460 yılında inşa edilmiştir. Bu Bedesten, 48x36 metre ölçülerinde, 8 masif ayağa oturan 15 tuğla örgülü kubbeli dikdörtgen planlı olmuştur. 2. önemli yapısı “Yeni Bedesten” diğer adıyla “Sandal Bedesteni (Bezzasistan-ı Atik)” ise, 1545-1550 yıllarında geçirdiği onarım sonucunda eklenmiştir.12 fil ayağı üzerinde 20 tuğla örgülü kubbeli ve 40x32 metre ölçülerindedir. Diğer bölümler birbirine simetrik olmayan biçimde, geçirdiği deprem ve onarımlar ile birlikte yapılan ilavelere göre şekillenmiştir. Her iki bedestenin duvarlarında bulunan demir kasalarda değerli mallar, mücevher ve para saklanmıştır. Kapalıçarşının Beyazıd yönündeki kapısının üstünde “Elkasib Habibullah” kitabesi ve Sultan 2. Abdülhamid Han’ın Tuğrası, Nur-u Osmaniye Camii istikametindeki kapısı üstünde kitabe ve Osmanlı Devleti’nin arması bulunmaktadır. Kapalıçarşı tarihi süreç içerisinde geçirdiği deprem ve yangınlar sonucunda bir çok kez onarılmıştır.1766’da Mimar Ahmed Ağa, 1894 depreminde Sarkis Balyan’ın da içinde bulunduğu mimarlar tarafından onarılmıştır. 20. yüzyılda 1956, 1979’lu yıllarda restorasyon gören Çarşıda, restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Bu büyük Çarşıdan başta altın kuyum olmak üzere, gümüş ve değerli taşlardan takı, halı ve kumaş, antika ve hediyelik eşya almak mümkündür. Kapalıçarşı’yı ziyaret etmek İstanbul’un tarihi havasını solumanızı, ekonomik dinamiğine şahit olmanızı yani İstanbul’u kapalı bir çarşı içinde deneyimlemenizi sağlamaktadır.

Kaynak:
Ahunbay, Z., Batur, A., Gülersoy, N. Z., Kılınçaslan, T., Kuban, D., Ahunbay, M., Ağır, A. ve Köksal, G. (2015). İstanbul Mimarlık Rehberi, 1. Cilt: Tarihi Yarımada, s: 104-105. İstanbul: TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Büyükkent Şubesi.


İSTANBUL-KAPALI ÇARŞI-GÜLCAN ACAR.jpg


MISIR ÇARŞISI

Mısır Çarşısı, Yeni Cami Külliyesi’nin bir parçası olarak 1660 yılında IV. Mehmed’in annesi Turhan Sultan tarafından Hassa Baş Mimarı Kâzım Ağa'ya yaptırılmış ve 1664 yılında Hassa Baş Mimarı Mustafa Ağa tarafından tamamlanmıştır. Önceden “Valide Çarşı yahut Yeni Çarşı” isimleriyle bilinirken, Mısır’dan alınan vergilerle inşa edildiği için, 18.yüzyıldan itibaren bu isimle anılmıştır. Mısır Çarşısı olarak anılmasının bir diğer sebebi de, satılan ilaç ve baharatların büyük bir kısmının Mısır’dan getirtilmesi olmuştur. Diğer taraftan, Mısır Çarşısı’nın bulunduğu yerde, Bizans döneminde, “Makro Envalos” adında bir çarşının bulunduğu ve bu çarşıda Venedik ve Cenevizlilerin ticaret yaptığı da rivayet edilmiştir.

Yapı, çarşı haline geldikten sonra, aktar ve pamukçu esnafına tahsis edilmiştir. Altı kapısı olan çarşının, Balıkpazarı, Hasırcılar ve Ketenciler kapısı aktarlara; Yeni Camii, Haseki ve Çiçek Pazarı kapısı ise pamukçulara ayrılmıştır. Bu dönemde bulunan 100 adet dükkanın 49 adeti aktarlara, geri kalan ise pamukçu ve yorgancı esnafına verilmiştir. Zaman içerisinde kapıların ismi değişmiştir. Eminönü Kapısı (Yeni Cami Kapısı), Balıkpazarı Kapısı (Tahmis Kapısı-Hasırcılar Kapısı), Ketenciler kapısı (Tahtakale Kapısı), Çiçekpazarı Kapısı, Yeni Cami Kapısı(yine Çiçek Pazarı Kapısı) ve 13 bahçe kapısı isimleri verilmiştir. Çarşıda aktarlara ait olan dükkanların ön bölümünde ahşap peyk, arka kısımda ise depo ve imalathane yer almıştır. Bazı dükkanların saçaklarında dükkanı simgeleyen bir sembol (yangın kulesi, küçük bir kayık, devekuşu yumurtası, makas, püskül vb) ile tanınmaları kolaylaştırılmıştır. Mısır Çarsısındaki esnaf, drog (hayvan ve bitkilerden kurutularak elde edilen ham madde) ve baharatı dış ülkelerden getiren Yahudi tüccarlardan toptan almış ve halka ve küçük esnafa perakende olarak satmıştır. Mısır Çarşısı’nda 1691 tarihinde çıkan yangında büyük hasar meydana gelmiştir. Çarşı, 1943’te yapılan onarımla tekrar açılmıştır. “L” plan şemasına sahip yapıda, toplam 86 dükkân yer almaktadır. Haseki Kapısı iki katlı olup, üst katı mahkeme olarak kullanılmıştır. Çarşı, 1940-1943 yılları arasında ve 2015-2018 tarihleri arasında restorasyon görmüştür. Bu Çarşıda, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen baharat çeşitlerinin yanısıra, hediyelik eşya bulmak da mümkündür. 

Kaynak::
Baytop, T. (1994). Mısır Çarşısı. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi Cilt:5 içinde (449). İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı.
Özdeş, G. (1953). Türk Çarşıları, s:35-36. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi.

İSTANBUL-MISIR ÇARŞISI-GÜLCAN ACAR.jpg


ARASTA ÇARŞISI

Sultan Ahmet Camii’nin hemen arkasında, asıl adı Sipahiler Çarşısı olan Arasta Çarşısı;  Sultan Ahmet Camii, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Topkapı Sarayı ve Büyük Saray Mozaikleri Müzesini  gezmeye gelen  turistlerin en çok uğradığı mekanlardan biridir. Eski zamanlarda, sipahilerin ihtiyacı olan malzemelerin ticareti yapılan çarşıdan, günümüzde çeşitli hediyelik eşya almak mümkündür.


SAHAFLAR ÇARŞISI

Kapalı Çarşı’nın Fesçiler Kapısı ile Beyazıt Camii arasındaki sahada yer alan Sahaflar Çarşısı, kitap tutkunlarının ve İstanbul’a gelen turistlerin vazgeçilmez mekânlarından biridir. Sahaflar Çarşısında, eski kitap ve yayınların yanısıra güncel yayınlar  bulunmaktadır.

Detaylı Bilgi:

https://islamansiklopedisi.org.tr/sahaflar-carsisi


HORHOR ANTİKACILAR ÇARŞISI

Horhor Antikacılar Çarşısı; Fatih ilçesinde, 200'den fazla dükkan ile antika tutkunları ve turistlerin gözde uğrak yerlerinden biri olmaya devam etmektedir.


ÇUKURCUMA

Adını Boğazkesen Caddesi ile Altıpatlar Sokağı arasındaki Çukurcuma Caddesi’nden, Çukurcuma Camii’nden ve aynı isimle anılan sokaktan almaktadır (*). İstanbul’un Beyoğlu semtinde bulunan tarihi Çukurcuma, eski evleri renkli sokakları ve antikacı dükkanları ile yerli ve yabancı turistlerin gezi rotalarında kendine yer bulmaktadır

Kaynak:
Üsdiken, B. (1994). Çukurcuma. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi Cilt:2 içinde (539). İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı.


KADINLAR PAZARI

İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan, tarihi niteliği haiz olan, günümüzde yöresel ürün ve lezzetlerin bulunduğu pazardır. Yerli ve yabancı televizyonlarda belgesel programlarına konu olmasının ardından, turistlerin gözde ziyaret mekânlarından biri haline gelmiştir.